Glutatyon, vücutta doğal olarak üretilen güçlü bir antioksidan ve detoksifikasyon molekülüdür. Üç amino asitten oluşur: glutamin, sistein ve glisin. Hücrelerin serbest radikallerin neden olduğu oksidatif stres ve hasardan korunmasına yardımcı olur. Aynı zamanda bağışıklık sistemini destekler, DNA sentezinde ve onarımında rol oynar, toksinlerin vücuttan atılmasına katkıda bulunur.
- Glutatyon nedir?
- Glutatyonun vücuttaki önemi?
- Glutatyon serum ne işe yarar?
- Glutatyon eksikliğinin sonuçları?
- Glutatyon tedavisi nasıl uygulanır?
- Glutatyon tedavisinin kullanım alanları?
- Glutatyonun faydaları nelerdir?
- Glutatyon hangi besinlerde var?
- Glutatyon seviyelerini artırmanın yolları?
- Glutatyon zararı ve yan etkileri var mı?
Glutatyon Nedir?
Glutatyon nedir sorusuna, vücudun hemen hemen her hücresinde bulunan ve hücrelerin sağlıklı kalmasını sağlayan güçlü
bir moleküldür. “Ana antioksidan” olarak bilinir çünkü diğer antioksidanların (C vitamini, E vitamini gibi) etkili bir
şekilde çalışmasını sağlar.
Glutatyon, üç amino asitten (glutamin, sistein ve glisin) oluşan küçük bir proteindir ve hücrelerin enerji üretimi,
detoksifikasyon ve bağışıklık fonksiyonları için hayati öneme sahiptir.
Glutatyonun vücuttaki önemi?
Glutatyon, vücudun “temizlik ekibi” gibi çalışır. Hücrelerde biriken zararlı maddeleri (serbest radikaller, ağır
metaller, toksinler) temizler ve hücrelerin düzgün çalışmasını sağlar.
Ayrıca, bağışıklık sistemini güçlendirir ve iltihaplanmayı azaltır. Bu nedenle, glutatyon seviyelerinin yüksek
olması, genel sağlık ve hastalıklardan korunma açısından büyük önem taşır.
Glutatyon serum ne işe yarar?
Glutatyon, vücutta doğal olarak üretilen ve hücrelerin sağlıklı kalmasını sağlayan hayati bir moleküldür. “Ana
antioksidan” olarak bilinir çünkü hem diğer antioksidanların etkili bir şekilde çalışmasını sağlar hem de hücrelerin
korunması, detoksifikasyon ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gibi birçok kritik işlevi yerine getirir. İşte
glutatyonun vücuttaki önemi ve temel işlevleri:
- Güçlü Antioksidan Etki:
- Detoksifikasyon:
- Bağışıklık Sistemini Güçlendirme:
- Hücre Onarımı ve DNA Koruma:
- Enerji Üretimi:
- Cilt Sağlığı:
- Nörolojik Sağlık:
- Kronik Hastalıklarla Mücadele:
Serbest radikallerle savaşarak hücrelerin oksidatif stres nedeniyle zarar görmesini engeller. Serbest radikaller,
hücrelerde DNA, protein ve lipidlere zarar vererek yaşlanma, kanser ve kronik hastalıklara yol açabilir.
Glutatyon, bu zararlı molekülleri nötralize eder ve hücrelerin sağlıklı kalmasını sağlar.
Glutatyon, karaciğerin toksinleri temizleme sürecinde kilit rol oynar. Vücuda giren zararlı kimyasallar, ağır
metaller ve ilaç artıklarını bağlayarak vücuttan atılmalarını kolaylaştırır. Bu özelliğiyle, özellikle karaciğer
sağlığı için büyük önem taşır.
Glutatyon, bağışıklık hücrelerinin (özellikle lenfositler ve makrofajlar) işlevini artırarak vücudun
enfeksiyonlarla ve hastalıklarla savaşmasına yardımcı olur. Ayrıca, iltihaplanmayı azaltarak kronik enflamatuar
hastalıkların önlenmesine katkıda bulunur.
Glutatyon, hücrelerdeki DNA hasarını onarmaya yardımcı olur. Bu özelliği, kanser gibi hastalıkların önlenmesinde
önemli bir rol oynar. Ayrıca, protein sentezini destekleyerek hücrelerin yenilenmesini sağlar.
Glutatyon, mitokondrilerin (hücrelerin enerji santralleri) sağlıklı çalışmasını destekler. Bu sayede, hücrelerin
enerji üretimi artar ve yorgunluk hissi azalır.
Glutatyon, cilt hücrelerini serbest radikallerin zararlı etkilerinden korur. Ayrıca, ciltteki melanin üretimini
dengeler ve lekelerin, kırışıklıkların azalmasını sağlar. Bu nedenle, glutatyon genellikle cilt güzelliği ve gençlik
için kullanılır.
Glutatyon, beyin hücrelerini oksidatif stresten korur ve nörodejeneratif hastalıkların (Alzheimer, Parkinson gibi)
önlenmesine yardımcı olur. Ayrıca, sinir sistemi fonksiyonlarını destekler.
Glutatyon, diyabet, kalp hastalıkları, kanser ve otoimmün hastalıklar gibi kronik durumlarda vücudun savunma
mekanizmalarını güçlendirir. Özellikle, kronik enflamasyonu azaltarak bu hastalıkların ilerlemesini yavaşlatır.
Glutatyon eksikliğinin sonuçları?
Glutatyon eksikliği, vücudun çeşitli işlevlerini olumsuz etkileyebilir ve bir dizi sağlık sorununa yol açabilir.
Glutatyon, güçlü bir antioksidan olduğundan, eksikliği hücrelerin oksidatif stresle başa çıkmasını zorlaştırır.
Bu da uzun vadede ciddi sağlık problemlerine neden olabilir. Glutatyon eksikliğinin bazı olası sonuçları şunlardır:
- Oksidatif Stresin Artması:
- Bağışıklık Sistemi Zayıflaması:
- Karaciğer Fonksiyonlarında Bozulma:
- Hücre Yenilenmesinin Bozulması:
- Beyin Fonksiyonlarında Azalma:
- Cilt Sorunları:
- Hormon Dengesizlikleri:
- Kas Zayıflığı ve Yorgunluk:
- Hastalıkların İlerleme Riski
- Vücutta Toksin Birikimi:
Oksidatif stresin uzun süre devam etmesi, kalp hastalıkları, kanser ve diyabet gibi kronik hastalıkların riskini
artırabilir.
Bağışıklık hücrelerinin düzgün çalışmamasına ve vücudun enfeksiyonlara karşı savunmasının zayıflamasına neden
olabilir. Bu da enfeksiyonlara daha yatkın hale gelmeyi beraberinde getirir.
Karaciğerde toksinlerin atılmasına yardımcı olan bir detoksifikasyon aracıdır. Eksikliği, karaciğerin düzgün
çalışmasını engelleyebilir ve toksinlerin birikmesine yol açabilir.
Hücrelerin daha yavaş yenilenmesine ve hasarların tamir edilmemesine neden olabilir. Bu da yaşlanma belirtilerinin
hızlanmasına ve ciltte kırışıklıkların, ince çizgilerin artmasına yol açabilir.
Beyindeki oksidatif hasarın artmasına ve nörolojik hastalıkların (örneğin Parkinson ve Alzheimer) riskinin
yükselmesine neden olabilir. Hafıza ve konsantrasyon problemleri gibi bilişsel fonksiyon bozuklukları da ortaya
çıkabilir.
Cilt, sağlıklı ve canlı görünmek için glutatyonun antioksidan etkilerinden faydalanır, bu yüzden eksiklik durumunda
ciltte olumsuz değişiklikler meydana gelebilir.
Hormon seviyelerinde dengesizliklere yol açabilir ve bunun sonucunda enerji düşüklüğü, uyku bozuklukları, depresyon
ve diğer hormonal sorunlar ortaya çıkabilir.
Kaslarda zayıflık, halsizlik ve aşırı yorgunluk gibi belirtilere yol açabilir. Kas hücrelerinin enerji üretimi
bozulabilir, bu da genel vücut yorgunluğunu artırabilir
Diyabet gibi metabolik hastalıklar veya kardiyovasküler hastalıklar, glutatyon seviyelerinin düşük olduğu
durumlarda daha hızlı ilerleyebilir.
Vücuttaki zararlı toksinleri temizleme görevini üstlenir. Eksikliği, bu toksinlerin vücutta birikmesine yol
açabilir, bu da genel sağlığı olumsuz etkileyebilir.
Sonuç olarak: Glutatyon eksikliği, vücudun birçok önemli fonksiyonunun bozulmasına neden olabilir ve çeşitli sağlık
sorunlarını tetikleyebilir. Bu yüzden, glutatyon seviyelerini korumak, sağlıklı bir yaşam sürmek için oldukça
önemlidir.
Glutatyon tedavisi nasıl uygulanır?
Glutatyon tedavisi, vücuttaki glutatyon seviyelerini artırmak ve bu sayede sağlık sorunlarını desteklemek amacıyla
uygulanan bir tedavi yöntemidir.
Glutatyon, vücutta doğal olarak bulunan güçlü bir antioksidandır ve eksikliği durumunda çeşitli yöntemlerle takviye
edilebilir. İşte glutatyon tedavisinin nasıl uygulandığına dair detaylar:
- Damar Yoluyla (IV) Glutatyon Tedavisi:
- Uygulama: Bir sağlık profesyoneli tarafından steril bir ortamda gerçekleştirilir. Glutatyon solüsyonu,
damar yoluyla (genellikle koldan) enjekte edilir. - Süre: Her seans yaklaşık 30-60 dakika sürer.
- Seans Sayısı: Kişinin ihtiyaçlarına göre değişir. Örneğin, cilt lekeleri için 4-6 seans yeterli
olabilirken, kronik hastalıklarda daha uzun süreli tedaviler gerekebilir. - Etkisi: Hızlı sonuç alınır ve vücuttaki glutatyon seviyeleri anlamlı şekilde artar.
- Oral Glutatyon Takviyeleri:
- Uygulama: Tablet, kapsül veya sıvı formda alınır.
- Etkisi: Daha yavaş ve kademeli bir etki sağlar. Uzun süreli kullanımda faydalı olabilir.
- Cilt Üzerinden (Topikal) Glutatyon:
- Uygulama: Cilde direkt olarak uygulanır.
- Etkisi: Ciltteki glutatyon seviyelerini artırarak parlaklık ve gençlik sağlar. Ancak, sistemik etkisi
sınırlıdır. - Nebulizasyon (Solunum Yoluyla):
- Uygulama: Glutatyon solüsyonu, bir nebulizatör cihazı ile buhar haline getirilir ve solunur.
- Etkisi: Akciğerlerdeki glutatyon seviyelerini artırarak solunum yolu hastalıklarını destekler.
- Enjeksiyon (Kas İçi veya Deri Altı):
- Uygulama: Enjeksiyon, bir sağlık profesyoneli tarafından yapılır.
- Etkisi: IV tedavisine göre daha yavaş emilir, ancak yine de etkilidir.
En yaygın ve etkili yöntemlerden biridir. Glutatyon, doğrudan damar yoluyla kana verilir, böylece hızlı ve etkili
bir şekilde emilir.
Glutatyon hapları veya sıvı formları, ağız yoluyla alınabilir. Ancak, oral yolla alınan glutatyonun emilimi daha
düşüktür çünkü mide asidi ve sindirim enzimleri tarafından parçalanabilir.
Glutatyon içeren kremler, serumlar veya losyonlar, cilt sağlığını iyileştirmek ve lekeleri azaltmak için
kullanılır.
Glutatyon, solunum yoluyla da alınabilir. Bu yöntem, özellikle akciğer sağlığını desteklemek için kullanılır.
Glutatyon, kas içine (intramüsküler) veya deri altına (subkutan) enjekte edilebilir. Bu yöntem, IV tedavisine göre
daha az yaygındır.
Sarı serum sehrisaglik.com/sari-serum bağlantısını ziyaret ederek makalemizden ücretsiz faydalanabilirsin.
Glutatyon tedavisinin kullanım alanları?
Çeşitli hastalıkların tedavisinde, yaşlanma karşıtı tedavilerde, detoksifikasyon süreçlerinde ve bağışıklık
sisteminin güçlendirilmesinde faydalıdır. İşte glutatyon tedavisinin yaygın kullanım alanları:
- Cilt Bakımı ve Estetik
- Cilt Aydınlatma ve Pigmentasyon Tedavisi
- Anti-Aging (Yaşlanma Karşıtı):
- Sivilce ve Akne Tedavisi:
- Detoksifikasyon ve Vücut Temizliği
- Karaciğer Sağlığı ve Temizliği:
- Ağır Metallerin Arındırılması:
- Böbrek Sağlığı:
- Bağışıklık Sistemi Güçlendirme
- Bağışıklık Sistemi Desteği
- Hastalıkların Tedavisinde Yardımcı:
- Enerji Artışı ve Yorgunluk Azaltma
- Kronik Yorgunluk ve Enerji Artışı:
- Yorgunluk Giderici:
- Hastalıkların Yönetimi ve Tedavisi
- Diyabet:
- Parkinson Hastalığı:
- Alzheimer Hastalığı:
- Kanser Tedavisi ve Kemoterapi Desteği
- Kemoterapi Yan Etkilerini Azaltma:
- Kanser Hücrelerini Hedefleme:
- Ağır Metaller ve Zehirli Maddelerin Atılması
- Hafıza ve Zihinsel Sağlık
Cilt sağlığı üzerinde belirgin etkiler yapar ve bu nedenle estetik tedavilerde sıklıkla kullanılır. Ayrıca
anti-aging ve lekelerin giderilmesinde etkili bir tedavi olarak öne çıkar.
Glutatyon, ciltteki koyu lekeler, yaşlılık lekeleri, güneş lekeleri ve hiperpigmentasyon gibi sorunların
görünümünü azaltabilir.
Cilt elastikiyetini artırır ve yaşlanma sürecini yavaşlatır.
İltihap önleyici etkisiyle akne tedavisinde kullanılabilir. Ayrıca, akne sonrası oluşan izlerin ve
kızarıklıkların azaltılmasına yardımcı olabilir.
Vücuttaki toksinleri temizleme konusunda önemli bir rol oynar. Özellikle karaciğerin toksinleri arındırma sürecinde
etkili bir bileşiktir.
Karaciğerin detoksifikasyon süreçlerine yardımcı olur ve karaciğerin temizlenmesini destekler. Alkol kullanımı,
ilaçlar veya çevresel toksinler nedeniyle zarar görmüş karaciğer hücrelerini onarır.
Vücutta biriken ağır metallerin ve toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Bu, özellikle çevresel kirleticilere
maruz kalan kişiler için faydalıdır.
Böbrekler üzerindeki detoksifikasyon etkisiyle, glutatyon böbreklerin temizlenmesine ve fonksiyonlarının
düzenlenmesine yardımcı olabilir.
Bağışıklık sisteminin sağlıklı çalışmasını destekleyen önemli bir antioksidandır. Bağışıklık sisteminin
güçlendirilmesi için özellikle şu durumlarda kullanılır:
Glutatyon, bağışıklık hücrelerinin (özellikle T hücreleri) işlevlerini destekler ve vücudun enfeksiyonlara karşı
direncini artırır.
Kanser tedavisi gören hastalarda, kemoterapinin yan etkilerini hafifletmek ve vücudu güçlendirmek için glutatyon
kullanımı yaygındır.
Hücrelerdeki enerji üretimini artırarak genel vücut fonksiyonlarını iyileştirir. Özellikle kronik yorgunluk,
halsizlik ve tükenmişlik hissi yaşayan kişilerde faydalıdır.
Glutatyon, vücuttaki serbest radikalleri nötralize eder ve hücrelerin daha verimli çalışmasını sağlar. Bu, gün
boyu daha fazla enerji ve zindelik hissi yaratır.
Fiziksel ya da zihinsel yorgunlukla mücadele etmek için glutatyon takviyesi önerilebilir.
Glutatyon, bazı kronik hastalıkların tedavisinde ve yönetiminde destekleyici bir tedavi olarak kullanılabilir:
Diyabetin tedavisinde ve kontrol altında tutulmasında yardımcı olabilir. Oksidatif stresin azaltılması, insülin
duyarlılığını artırabilir.
Parkinson gibi nörolojik hastalıkların tedavisinde glutatyon, beyin hücrelerinin hasar görmesini engelleyebilir
ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir.
Alzheimer gibi nörolojik bozukluklar üzerinde yapılan araştırmalar, glutatyonun bu hastalıkların tedavisinde de
faydalı olabileceğini göstermektedir.
Kanser tedavisi sırasında vücudu desteklemek için kullanılır. Kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavilerde vücuda
zarar veren serbest radikalleri nötralize ederek tedavinin yan etkilerini azaltabilir.
Kemoterapinin yan etkilerini (örneğin, bulantı, halsizlik, bağışıklık düşüşü) hafifletmek için kullanılır.
Glutatyon seviyelerinin düşmesi kanser hücrelerinin büyümesini destekleyebilir, bu nedenle tedavi sırasında
seviyelerin artırılması hedeflenebilir.
Vücutta biriken ağır metallerin (kurşun, cıva gibi) ve kimyasalların atılmasına yardımcı olur. Bu özellik, çevresel
kirlenmeye maruz kalan veya toksik maddelere maruz kalan kişiler için faydalıdır.
Zihinsel sağlık üzerinde de olumlu etkiler yapabilir. Özellikle beyin fonksiyonları üzerinde iyileştirici etkiler
sağlayarak odaklanma, konsantrasyon ve hafıza üzerinde destekleyici olabilir.
Glutatyonun faydaları nelerdir?
Cilt bakımı, bağışıklık desteği, enerji artışı, detoksifikasyon, nörolojik hastalıklar, kanser tedavisi ve daha
fazlası gibi birçok alanda faydalıdır. Glutatyonların faydalarını sıralayalım:
- Güçlü antioksidan etkileri,
- Detoksifikasyon,
- Bağışıklık sistemini güçlendirme,
- Cilt sağlığı ve güzelliği,
- Enerji ve canlılık,
- Beyin ve nörolojik sağlık,
- Kronik hastalıklarla mücadele,
- Karaciğer sağlığı,
- Yaşlanma karşıtı etkiler,
- Diyabet ve metabolizma üzerindeki etkiler,
- Hafıza ve zihinsel fonksiyonları iyileştirme,
- Ağır metallarin ve zehirli maddelerin atılması,
Glutatyon hangi besinlerde var?
Glutatyon doğrudan gıda yoluyla alınamasa da, bu besinler glutatyon seviyelerinin artmasına katkıda bulunur. İşte
glutatyon üretimini destekleyen bazı besinler:
- Sülfür İçeren Besinler
- Yeşil Yapraklı Sebzeler
- C Vitamini İçeren Besinler
- E Vitamini İçeren Besinler
- Selenyum İçeren Besinler
- Amino Asit İçeren Besinler
- Alpha-Lipoik Asit İçeren Besinler
- Zeytinyağı ve Sağlıklı Yağlar
- Fermente Besinler
- Çaylar ve Baharatlar
- Antioksidan Açısından Zengin Besinler
- Sistein Açısından Zengin Besinler
Glutatyon seviyelerini artırmanın yolları?
Glutatyon, doğrudan gıda yoluyla alınamayabilir, ancak bazı besinler, vücudun glutatyon üretimini artırmaya yardımcı
olur. İşte glutatyon seviyelerini destekleyen bazı besinler:
- Sülfür İçeren Besinler:
- Sarımsak
- Soğan
- Lahana
- Karnabahar
- Brüksel lahanası
- Brokoli
- Yumurta
- C Vitamini ve E Vitamini İçeren Besinler:
- C vitamini:
- Portakal
- Kivi
- Çilek
- Yeşil biber
- E vitamini
- Badem
- Fındık
- Avokado
- Zeytinyağı
- Yeşil yapraklı sebzeler
- Selenyum İçeren Besinler:
- Brezilya fındığı
- Yumurta
- Ton balığı
- Ay çekirdeği
- Kepekli tahıllar
- Alpha Lipoik Asit (ALA) İçeren Besinler:
- Ispanak
- Brokoli
- Karnabahar
- Domates
- Patates
- Sağlıklı Yağlar Tüketmek
- Ceviz
- Somon
- Sardalya
- Chia tohumu
- Keten tohumu
- Avokado
- Yeterli Miktarda Protein Tüketmek
- Et (özellikle tavuk, hindi, sığır eti)
- Fasulye ve mercimek
- Süt ve süt ürünleri
- Yumurta
- Balık
- Alkol ve Sigara Kullanımını Azaltmak
- Düzenli Egzersiz Yapmak
- Antiinflamatuar Besinler Tüketmek
- Zerdeçal (kurkumin)
- Zencefil
- Yaban mersini
- Yeşil çay
- Domates (likopen içerir)
Sülfür, glutatyon üretiminde kritik bir rol oynar. Sülfür bakımından zengin gıdalar, glutatyon seviyelerinin
yükselmesine yardımcı olabilir. Bunlar arasında:
Glutatyon seviyelerini artırmak için bu vitaminler oldukça faydalıdır çünkü antioksidan özellikleri glutatyonun
etkinliğini artırır.
Selenyum, vücudun glutatyon üretiminde yardımcı olan bir mineraldir. Selenyum bakımından zengin besinler
arasında:
ALA, glutatyon seviyelerini artırmaya yardımcı olan bir bileşiktir. ALA içeren besinler şunlardır:
Omega-3 yağ asitleri, vücudun glutatyon seviyelerini artırmasına yardımcı olabilir. Bu yağlar, iltihaplanmayı
azaltarak hücrelerin daha sağlıklı çalışmasına yardımcı olur. Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin besinler
şunlardır:
Glutatyon üretimi, amino asitlere dayalıdır. Özellikle glisin, glutamin ve sistein amino asitleri glutatyon
üretiminde önemli bir rol oynar. Bu amino asitler açısından zengin gıdalar şunlardır:
Alkol ve sigara, glutatyon seviyelerini düşüren başlıca faktörlerden biridir. Özellikle alkolün vücutta glutatyon
tükenmesine yol açtığı bilinmektedir.
Bu maddelerden kaçınmak, glutatyon seviyelerinin korunmasına yardımcı olabilir.
Hafif ve orta düzeyde egzersiz, vücudun antioksidan savunmasını güçlendirerek glutatyon seviyelerinin
yükselmesine yardımcı olur.
İltihap, glutatyon seviyelerini olumsuz etkileyebilir. Anti-inflamatuar özelliklere sahip besinler tüketmek,
glutatyon üretimini artırabilir. Bu besinler şunlardır:
Glutatyon zararı ve yan etkileri var mı?
Glutatyon, genellikle güvenli kabul edilen ve vücutta doğal olarak bulunan bir moleküldür. Ancak, takviye olarak
alındığında veya tıbbi tedavilerde kullanıldığında bazı yan etkiler görülebilir. İşte glutatyonun olası zararları ve
yan etkileri:
- Hafif Yan Etkiler:
- Mide bulantısı
- Karın ağrısı veya kramplar
- Şişkinlik ve gaz
- Baş ağrısı
- Ciltte kızarıklık veya kaşıntı
- Ateş basması
- Alerjik Reaksiyonlar:
- Ciltte döküntü veya kurdeşen
- Nefes darlığı
- Yüzde, dudaklarda veya boğazda şişme
- Astım Atakları:
- Çinko Eksikliği:
- Böbrek ve Karaciğer Sorunları:
- Hamilelik ve Emzirme Dönemi:
- İlaç Etkileşimleri:
- Uzun Süreli Kullanımın Etkileri:
Glutatyon takviyeleri veya IV tedavisi, bazı kişilerde hafif yan etkilere neden olabilir. Bunlar:
Nadiren de olsa, bazı kişilerde glutatyon takviyelerine veya IV tedavisine karşı alerjik reaksiyonlar görülebilir.
Belirtiler şunları içerebilir:
N-asetilsistein (NAC) gibi glutatyon öncülleri, astım hastalarında bronş spazmlarını tetikleyebilir. Bu nedenle,
astım hastaları glutatyon takviyeleri kullanmadan önce mutlaka doktorlarına danışmalıdır.
Uzun süreli yüksek doz glutatyon kullanımı, çinko seviyelerini düşürebilir. Çinko eksikliği, bağışıklık sisteminin
zayıflamasına ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir.
Çok yüksek dozlarda glutatyon kullanımı, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Özellikle, bu
organlarla ilgili kronik rahatsızlığı olan kişiler dikkatli olmalıdır.
Hamilelik ve emzirme döneminde glutatyon takviyelerinin güvenilirliği konusunda yeterli bilimsel veri
bulunmamaktadır. Bu nedenle, bu dönemlerde glutatyon kullanmadan önce mutlaka bir doktora danışılmalıdır.
Glutatyon, bazı ilaçlarla etkileşime girebilir. Özellikle kemoterapi ilaçları, immünosupresanlar ve diğer
antioksidan takviyeleriyle birlikte kullanıldığında dikkatli olunmalıdır. İlaç kullanan kişiler, glutatyon takviyesi
almadan önce doktorlarına danışmalıdır.
Glutatyon takviyelerinin uzun süreli kullanımının etkileri konusunda yeterli bilimsel çalışma bulunmamaktadır. Bu
nedenle, uzun süreli kullanımlarda dikkatli olunmalı ve doktor kontrolünde ilerlenmelidir.
Halsizliği bir an da geçirebilecek en güzel sağlık bilgilerinden bir tanesi. Bende glutatyon serum seanslarına başladım. Teşekkür ederim ilginiz için.